Uzel Grubu Yönetim Kurulu Başkanı: Firmayı İflas Sürecine FETÖ Getirdi
İstanbul Rami’de 93.5 dönümlük arazi üzerine kurulu olan Uzel Makine Traktör Fabrikası geçtiğimiz günlerde satışa çıkarıldı. Ancak Türk ekonomisinin kriz yaşadığı dönemde satın almaya aday çıkmadı. Grubun Yönetim Kurulu Başkanı ve hakim ortağı Önder Uzel,Bir zamanlar Türkiye’nin en büyük traktör üreticisi olan Uzel’in iflas noktasına nasıl geldiğin açıkladı. Dev holdingin iflasınına ilişkin FETÖ’yü işaret eden Önder Uzel “Nasıl ki FETÖ ile yapılan mücadele her geçen gün farklı platformlara yayılarak devam ediyor ise UZEL konusu da eninde sonunda gün yüzüne çıkacaktır. 10 yıl sabrettik, bu sonucu görene dek de sabredeceğiz” diye konuştu.
Uzel Grubunun Yönetim Kurulu Başkanı ve hakim ortağı Önder Uzel, iflas ve satışa çıkarılma süreciyle ilgili soruları, FETÖ’yü işaret ederek şöyle yanıtladı:
Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biri olan Uzel, bugün nasıl iflas noktasına geldi?
Önder Uzel: Uzel’de gelinen bu durumun müsebbibinin başından beri şirketi ele geçirmeye çalışan ve bunun için yargıyı, devlet mekanizmalarını ve zaman zaman medyayı şirketle ilgili emellerine ulaşmak için kullanan bir grup ve onunla birlikte hareket eden hırsı gereğinden yüksek küçük ortaklarımız olduğunu biliyorduk ve hep söylüyorduk. Ancak 15 Temmuz sonrası durumun bundan ibaret olmadığını ve bu operasyonun ülkemizi tehdit eden bir yapının eli ile gerçekleştirilmiş olduğunu açıkça fark ettik.
Uzel’i ele geçirmeye çalışan grup bahsettiğim gibi hem devlet kurumlarını, hem medyayı ve tabii yargı mekanizmasını kullanmayı iyi bilen bir grup. Bize karşı da piyon olarak kullandığı şirket ortakları vasıtasıyla çeşitli sahte davalar açma yolunu seçmiş ve bir şekilde kendi lehine sonuçlar almıştır. Ancak bugün görüyoruz ki tüm önemli davalarımızda şaşkınlık veren sonuçları hukuk yoluyla almamış.
“BU NOKTAYA GETİREN HAKİMLER FETÖ’DEN TUTUKLANDI”
Bu iddialarınıza yönelik somut örneğiniz var mı?
Önder Uzel: Bir kaç örnek vereyim.
Türkan Uzel’in manşetleri süsleyen “oğullarım hisselerimi gasp etti” diye gerçekleri saptırdığı, aslında şirketin hisselerini bu grubun gasp etmesini sağlamak için açılmış ve öncesinde doğal olarak kaybettikleri ancak sonrasında şaşkınlıkla birbiri ardına ters kararlarla sonuçlanan dava hakimi Nuran Karaali ve eşi Hakan Karaali FETÖ terör örgütü üyesi olmaktan tutuklandı. Temyiz duruşmasında da dosya aynı akibete uğradı.
Hele yönetim kurulu üyelerine karşı açılmış, sırf Önder Uzel’e baskı olması amacını güden ceza davasında ilk mahkemede dolandırıcılık olmadığı kararı çıkarken Yargıtay dairesinde Türkiye tarihinde görülmemiş bir hızla, 40 gün içerisinde, bu kararın bozulmasını sağlayıp hapis baskısı devam ettirilmeye çalışılmıştır. Kararı veren daire üyelerinin çoğunluğu FETÖ terör örgütünden tutuklanmış veya firaridir.
En vahim olanı ve üçüncü ana davamız ise Uzel Makina ile ilgili olandır. Şirketi zayıflatma ve mücadele gücümüzü kırma amacıyla hukuksuz bir şekilde şirkete iflas kararı verdirildi ve bu kararı alan Yargıtay dairesinde dosya özellikle FETÖ terör örgütünden tutuklu veya firari hakimlerin bulunduğu heyete yönlendirilerek karar çıkarıldı.
Bahsetmeden geçmek istemem; Uzel’de operasyona 2007 yılında Tuzla’dan alınan bir “tedbir” kararı ile başlanıyor. Daha sonra İstanbul 15 Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından “hukuken aslında olmayan tedbir kararı” nedeniyle tapu dairesine yazı yazılmadığından “tedbir” 11 yıl boyunca kaldırılmıyor. Hakimi ile ilgili dönemin Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na yapılan şikayetlerde iki kez soruşturma açılması kararına rağmen sonuç alınamıyor. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun FETÖ örgüsü ise bugün herkes tarafından biliniyor.
Şirketimizin bu hale gelmesine, ekonomimizin milyarlarca lira zarar etmesine, binlerce insanımızın zarar görmesine sebep verdikleri açıktır. Maalesef terörün “ekonomik” boyutudur bu. Bir yandan yargı üzerinden alınan kararlar bir yandan medya üzerindeki etkin bağ ile kamuoyuna ve dolayısıyla örgüt mensubu olmayan yargı üyelerine de etki edilerek son derece profesyonel yürütülen bir operasyon.
“TEKRAR TRAKTÖR ÜRETECEĞİZ”
Bundan sonra ne yapacaksınız?
Önder Uzel: Şuna inanıyorum ki, nasıl ki FETÖ ile yapılan mücadele her geçen gün farklı platformlara yayılarak devam ediyor ise UZEL konusu da eninde sonunda gün yüzüne çıkacaktır. 10 yıl sabrettik, bu sonucu görene dek de sabredeceğiz.
Neticede Uzel güçlü bir şirkettir. Zor zamanlar geçirdiğimiz de doğrudur. Bu zor zamanlarda yaşayarak öğrendiğimiz ve tecrübelerimizle değerlendirdiğimiz çözümler ile şirketin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ve üretimin yeniden başlayabilmesi için planlarımız bugün de var. 1992 yılından beri başında olduğum Uzel korunması gereken Türkiye varlığıdır ve bizlerin de Uzel markasının ve ülke ekonomisinin gelişmesinde çok katkımız olmuştur.
Elbette ki bir varlığımızın satılması arzu ettiğimiz bir durum değildir. Bizler sanayiciyiz, sağlımızı kazanmamız ancak sınai faaliyetlerimizin sürdürülmesi ile mümkündür. Amacımız firmamız faaliyetlerinin devam etmesidir. Bu süreçte herhangi bir varlığımız ile ilgili tasarrufta bulunmak da yine şirketimizin değerlendirme ve onayına tabi olmalıdır ve öyledir.
Son olarak, Uzel’in hiçbir malının şirketin onayı olmadan satılamayacağını ve öz varlığımız fabrikalarımızda tekrar traktör üretileceğini söylemek isteriz.
(Kaynak: OdaTV)